Dünya Kupası tarihinin en güzel 10 golü

REKLAM

Fransa'daki 1998 Dünya Kupası çeyrek finalinde Dennis Bergkamp, Frank de Boer'in uzun pasını ustalıkla kontrol etti, Arjantinli defans oyuncusunu atlattı ve sağ ayağının dışıyla golü attı.

Bu gol, maçın kritik bir anında bireysel teknik ve soğukkanlılığın bir göstergesi. Güzelliği ve önemi nedeniyle turnuvanın en iyi golü seçildi. Bu golü benzersiz kılan şey, Bergkamp'ın uzun bir pası üç sihirli dokunuşla milyonları konuşamaz hale getiren bir sanat eserine dönüştürdüğü zihinsel ve fiziksel hızdır. Bu, baskı altında tam kontrolün klasik bir örneğidir.

REKLAM

Almanya'daki 2006 Dünya Kupası'nda son 16 turu uzatmalarında Maxi Rodríguez, topu göğsüyle kontrol edip düşürmeden ceza sahası dışından sol ayağıyla şutunu çekti ve topu üst köşeye gönderdi.

REKLAM

Bu gol, Arjantin'in çeyrek finallere katılmasında belirleyici oldu ve muhteşem doğası ve maçtaki önemli anıyla hatırlanıyor. Aynı zamanda bir karakter sembolüydü: Maxi turnuvadan önce eleştirilmişti ve tüm yarışmanın en iyi gollerinden biriyle karşılık verdi. Şutunun gücü, yönü ve cesareti onu unutulmaz kıldı.

1958 Dünya Kupası finalinde, 17 yaşındaki Pelé, topu göğsüyle kontrol etti, bir defans oyuncusunun üzerinden kaldırdı ve yere değmeden önce bitirerek kariyerinin en ikonik gollerinden birine imza attı.

Bu gol, Pelé efsanesinin başlangıcını işaret etti ve Brezilya'nın dünya futbolu gücü olarak ortaya çıkışını sembolize etti. Yeni bir oyun tarzının gelişini pekiştirdi: neşeli, teknik ve cesur. Oyun, sporun tarihini değiştirmeye mahkûm bir oyuncunun erken olgunluğunu gösterdi. Pelé o golü hareket halinde bir şiire dönüştürdü.

Rusya'da düzenlenen 2018 Dünya Kupası'nın son 16 turunda Benjamin Pavard, ceza sahası dışından yaptığı ortayı dış ayağıyla ağlara göndererek, topu üst köşeye göndermişti.

Bu gol, tekniği ve estetik güzelliği nedeniyle turnuvanın en iyisi seçildi. Dikkat çekici olan şey, güç ve yerleştirmenin birleşimiydi, buna ek olarak bir defans oyuncusu olan Pavard'ın gol atmasıyla bilinmemesiydi. Fransa, o şutta birkaç hafta sonra Dünya Kupası'nı kazanmak için yeni bir ivme buldu.

1994 Dünya Kupası'nın grup aşamasında Saeed Al-Owairan, Suudi Arabistan adına tarihi bir gol atmadan önce Belçika defans oyuncularının arasından sıyrılarak topu 70 metreden fazla taşıdı.

Bu gol, Dünya Kupası tarihindeki en iyi bireysel gollerden biri olarak kabul edilir ve turnuvayı karakterize eden engelleri ve sürprizleri aşma ruhunu sembolize eder. Güçlü oyuncuların hakim olduğu bir Dünya Kupası'nda, Al-Owairan beklenmedik bir kahraman oldu ve dünyaya dünyanın herhangi bir köşesinden yeteneğin çıkabileceğini hatırlattı.

Ayrıca bakınız:

Çözüm

Yukarıda açıklanan goller sadece güzellikleri ve teknikleri açısından değil, aynı zamanda atıldıkları bağlam açısından da öne çıkıyor. Her biri Dünya Kupası tarihinde benzersiz bir anı temsil ediyor ve taraftarların hafızalarında silinmez bir iz bırakıyor.

Futbol bir oyundan daha fazlasıdır; sanatın, tutkunun ve duygunun bir ifadesidir. Bu goller bunun bir kanıtıdır, bize bu sporu neden sevdiğimizi ve bir anda bize sonsuza dek sürecek anlar yaşatabileceğini hatırlatır.

Her Dünya Kupası'nda, güzel goller zamanın ötesine geçenlerdir. Ülke, forma veya stadyum fark etmez: ustaca bir oyundan sonra top üst köşeye girdiğinde, hepimiz özel bir şeye tanık olduğumuzu biliriz. Ve bu yüzden her yeni baskıyı, bu efsanevi listeye eklenecek bir sonraki unutulmaz golü keşfetmek için sabırsızlıkla bekliyoruz.

Los 10 goles más bonitos en la historia de la Copa del Mundo

İlgili içeriklere de bakınız.